Hızlı Okumada Yaşayacağın Zorluklar

     Düşmek sorun değil, sorun olan ayağa kalkamamak. Söylediğim bu ilk cümle çok mu sokak jargonu bir cümle oldu. Sana öyle gelebilir ama durumu özetleyecek daha iyi bir cümle gelmedi aklıma. Hayatın içinde, her anınızda yaşayacağınız tüm zorluklarda olduğu gibi, hızlı okumada da zorluklar yaşayacaksınız. Ve sizi diğerlerinden inadınız farklı kılacak. Azminiz yol almanızı sağlayacak, gayretiniz mutlu sona vardıracak. Yoksa ilerleyeceğiniz bu yolda düşmek sorun değil, sorun olan ayağa kalkamamak...
    Bu yazıya kadar geldiysen, ve tabi sırayla önceki yazıları tek tek okuduysan, konu hakkında az çok fikir sahibi olamaya başlamışsındır. Ve buradaysan emin ol sende o gayret, o azim, o inat var. Başaracaksın. Ve evet dediğim gibi asıl mesele, pes edecek gibi olduğunda yılmaman ve devam etmen. Çünki ben buradayım ve bu blog var. Sen sadece "oku" ve söylenen talimleri yap. Gerisi emin ol gelecektir. Ve geldikçe, sen hızlandıkça, bir kere o tadı alınca sonuna kadar gitmek isteyeceksin.
    Yazının adını duvar koymamın nedeni, 'Duvara Toslamak' deyimi. Sana duvara toslyamış gibi yılgınlık veren anların nedenlerini anlatacağım. Bu nedenelerin çözümleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu yüzden sen, sana uygun bir çözüm ise uygula veyahut benzer uygulayabileceğin çözüm üret.
    Bunlardan ilki, dış seslendirme. Okumanın kişide aslında konuşmayla özdeşleştiğini anlatmıştım. Bazı kişilerde bu o kadar ileri seviyededir ki dış seslendirme yapmadan okuyamaz. Sende onlardan biriysen ve bu huyunu terk etmezsen, duvara toslama dediğim bıkkınlık noktasına gelmen kaçınılmaz olacaktır. Yazıda da anlatacağım, can çıkar huy çıkmaz misali bazı alışkanlıkları terk etmek zordur. Bu zorluğuda yaşayacaksın. Okumaya başladığında, ağzını sımsıkı kapasan bile, dalgınlık dediğimiz eşiğe gelince fark edeceksin ki, dış seslendirme yaparak okuyorsun. Hatta dış seslendirme yaptığının farkında bile olmayacaksın. Bunu terk etmek için şunu önerebilirim. Ağzını başka bişeyle uğraştır. Diş, dil, dudaklar okumanı engellemeyecek bir meşküliyet bulmalı. Sakız çiğnemek en iyi önlemlerden biri. Sakız çiğneyerek okuyun. Göreceksiniz ki dış seslendirmeyi durdurmada önceki duruma nazaran daha bi kolaylık yaşayacaksın. Sakız çiğneme imkanın yoksa, kirbit olur, kürdan olur, her hangi bir oyun sapı, çöpü olur fark etmez, ağzınıza bir çöp alın ve onu dudaklarınızla tutarak okuyun.
    İkinci zorluğun ise, iç seslendirme. Bu terk edilmesi en zor huy. Çünki bunu durduracak bir önlem yok. Hızlı okuma konusunda ilerledikçe özellikle, talimlerde, üçüncü aşamaya gelince kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Çünki içsel bir olay olduğu için, dışarıdan müdahale edemezsin. Belki kendini şartlandırma, odaklanma ile azaltabilir bu zorluğu aşabilirsin.
    Alışkanlık diye bileceğimiz üçüncü durum ise geriye dönme. Dikkatin dağılması, kafanı meşkül eden yoğun düşüncelerin baskısı ile yaşanan bir durumdur. Okuduğun kısmı kaçırdığın ve hatta ne okuduğunu bile öğrenemediğin bir durumdur. Anlamadığın için tekrar okuma ihtiyacı duyacaksın, cümleyi ve hatta paragraı yeniden okuyacaksın. Üniversite sınavlarında, paragraf sorularının tekrar okunmasının nedeni budur. Geriye dönerek okuma rahat terk edilebilecek ama azminden gayretinden biraz ödün verdiğinde yeniden ortaya çıkacak zorluktur. Bu durumdan kurtulmak için paragrafın ya da sayfanın sonuna geldiğince durakla ve okuduğın kısmın özetini kafandan geçir. Bir iki, bilemedin üç dört saniyelik bir akıldan özet geçme olayı. Çok uzun tutmamaya çalışın. Diğer önerim ise görmezden gelin. Cümle bitti ama sen ne anlatılmak istendiğini anlamadın. Geri dönmek yerine devam et. İlk olarak anlama ihtiyacı duyduğun için bir odaklanma yaşayacaksın. Kaçırdığın ve oarada yazan cümleden bilgiyi alamadığın için zihnin diğer cümlerin anlamlarını birleştirerek boş kalan parçayı tamamlamaya çalışacaktır. Bu alışkanlıktan biraz daha özveri, biraz daha dikkat ile kurtulabilirsin.
    Alışkanlık olmasada seni bıkkınlık noktasına getirecek bir diğer konu göz hamlığı. Günlük yaşamda göz hareketleri çok azdır. Hatta öyleki çok sağındaki bir nesneye bakman gerekse, sadece göz hareketiyle görmen mümkünse bile hafifce kafanı sola çevirir ve bakarsın. Gözü sonuna kadar ilerletmezsin. Hızlı okumada ilerledikçe göz hareketlerin sıklaşıp, seri hareketlere dönüşecek. Bu da gözlerinin yorulmasına, hatta ağrı yaşamana neden olacak. Bu aşılması kolay, aşıncada tekrar yaşamayacağın bir zorluk. Bu zorluğu, hareket esaslı göz ödmanları ve okuma esaslı göz idmanlarını yaprak kurtulacaksın. Çözüm ileride ve adım adım ilerledikçe bu zorlulta ortadan kalkacak. Bide Bu paragrafta sağdaki nesneye bakmak için kafanı sola çevirmek gibi şeyler yazdım. Dikkatini çekti mi? Fark ettiysen güzel. Etmediysen sıkıntı yok, ileride üstesinden geleceğimiz bir konu.
    Ve en önemlisi, "İleriye Ket Vurma". Bu senin önündeki en büyük engel. İleriye ket vurmayı açıklayayım istersen. Bu önceki öğrenilmiş bilginin ya da alışkanlık haline getirilmiş davranışın, sonradan öğrenilene ve adinilmeye çalışılana engel olmasıdır. Geride bıraktığın şeyin, ileride işine yarayacak olana engel olmasıdır. Ket vurmasıdır. Anllattığım zorluklar bu başlığın altına girebilir. Veya senin özelinde yaşadığın bir şeyin etkiside olabilir. Örneğin sana okumayı öğretme sorumluluğu olan ilk okul öğretmenin çok gaddar ve sinirli biri olması. Senin yaşadığın, sana özel bir durum. Bu öğretmenin sende bıraktığı his, okuma ile birleşmiş ve senin bu yolda ilerlemene engel olacaktır. Bu yüzden zihnini boşaltman gerek. Bunu yapamazsan bile kendini normalden daha fazla şartlaman gerek. Kendini inandırman gerek. "Ben bir dakikada 500 kelime eşiğini atlayacağım" demen gerek. Bu inanç ve azimle göreceksinki geriden senle gelenler, bundan sonra senle yol alamayacaklar, geçmişte kalacaklar.
    Bundan daha tehlikeli bir durum daha var onu ilerideki yazılarda anlatacağım. Çünki sadece okumakla alakası olamayan bir durum.
    İşte "Duvara Toslamana" neden olacak öenmli zorluklar bunlar. Bu zorluklar sende önce yılgınlığa, sonra bıkkınlığa neden olacak. Ve bırakmak isteyeceksin. Hızlı okuma konusunda ilerleyemeceğini düşünüceksin. İşte o an bu sözü hatırla "Büyük adamların amacı için çabası, küçük adamların yalnızca istekleri vardır" Küçük biri olma. İster başar ve dakikada 1000 kelimeye ulaş, ister kendini başarısız bulsanda dakikada 400-500 kelimeye ulaş, Hiç fark etmez. Çünki "Sorun düşmek değil, Düşünce kalkamamak, kalkmayı istememektir."
    Aşşağıdan ana meniye tıkla, bir sonraki yazıya geç...

Yorumlar

.

Hızlı Okuma Ana Manü